İstanbul’da Çürük Bina Alarmı: Bahçelievler’de Vatandaşlar Binadan Tahliye Edildi
İstanbul Bahçelievler'de 48 yıllık bina, yan duvarının çökmesiyle tahliye edildi. Kentsel dönüşüm yavaşlığı ve bina güvenliği yine gündemde.

İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde, yaşanan bir olay yine gözlerimizi kentsel dönüşümün acı gerçeklerine çevirdi. Hürriyet Mahallesi Birlik Sokak’ta bulunan 6 katlı bir binanın yan duvarından düşen parçalar, halkı tedirgin etti ve bina tedbir amaçlı boşaltıldı. Vatandaşlarımız binayı kendi çabalarıyla tahliye ederken, belediye başkanından gelen açıklamalar dikkat çekici.
Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır,
“Burada bitişik nizam oturma vardı. Bu bitişik nizam iki tane apartmanın bir tanesi kentsel dönüşüme giriyor. Yeniden yükselirken bitişik nizamdan tam yıkılmamış, bir iki duvar kalmış kentsel dönüşüme giren binanın. Oradan tuğlalar düşünce vatandaşlarımız bizi haberdar ediyor. Biz de zabıta ve arama kurtarma ekibimizle geldik. Vatandaşlarımızı büyük bir sıkıntı olmamasına rağmen tahliye ettik, misafir ediyoruz şimdi. Yarın karot alınacak, incelenecek. Şu an kaba bilgiyle bir sıkıntı görünmüyor.” dedi.
Yani Başkan Bahadır’a göre ortada büyük bir sıkıntı yokmuş. Bu açıklama, 48 yaşında ve ömrünü tamamlamış bir bina için ne kadar tatmin edici?
Olay yerine gelen emniyet, belediye ve itfaiye ekipleri, sokağı trafiğe kapatarak önlem aldı. Ancak asıl soru şu: Bu binaların bakım ve onarımları neden zamanında yapılmıyor? Kentsel dönüşüm neden bu kadar yavaş ilerliyor?
Başkan Bahadır’ın ifadelerine göre, binadan karot örneği alınarak testler yapılacak. Şu an için kaba bilgiyle bir sıkıntı görünmüyor. Ancak 1999 depreminden önce yapılmış, altında dükkan olan, üstünde kaçak bir yer bulunan bu bina, 48 yaşında ve teknik olarak ömrünü tamamlamış durumda. Kentsel dönüşüm konusu yine gündemde ama ne kadar ilerleme kaydedildiği tartışmalı.
Vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak adına alınan bu tedbirler elbette önemli, ama asıl çözüm, binaların zamanında yenilenmesi ve güvenli hale getirilmesi değil mi? Yetkililerin bu konuda daha hızlı ve etkili adımlar atması gerekmiyor mu? Her olaydan sonra yapılan açıklamalar ve geçici çözümler, kalıcı bir güvenlik sağlayabilir mi? Bu soruların yanıtını hep birlikte bekleyip göreceğiz.