KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ VE MAVİ VATAN
.
- GİRİŞ30.07.2024 13:06
- GÜNCELLEME31.07.2024 15:45
Elektrik Mühendisleri Odasının tarafından 2015 yılından başlayarak 2 yılda bir yapılan (Covid döneminde ara verildi) 14-16 Kasım 2019 tarihinde yapılan Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresinde EMMKON-2019 kapsamında “21. Yüzyıl Akdeniz Jeopolitiği ve Türkiye, KKTC Enerji Politikaları” oturumu 16 Kasım2019’da yapıldı. Bu etkinliğin düzenlenmesinde yer aldığından Kıbrıs ve Mavi Vatanla ilgili ilk geniş kapsamlı yazım 28 Ağustos 2019 tarihinde Tüketici Sorunları Derneğinin web sitesinde ve bazı gazetelerin web sitelerinde yayınlanmıştı.
https://www.tusoder.org.tr/dogu-akdeniz-jeopolitigi-mavi-vatan/
EMMKON-2019 kapsamında 16 Kasım düzenlemiş olduğumuz “21. Yüzyıl Akdeniz Jeopolitiği ve Türkiye, KKTC Enerji Politikaları” 2 saatlik (ses kaydı aşağıdaki link’te yer almaktadır.) “21. Yüzyıl Akdeniz Jeopolitiği ve Türkiye – KKTC Enerji Politikaları” oturumun başkanlığını Amiral Cem Gürdeniz, Uluslararası Hukuk konusunda Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren, Güvenlik konusunda Koç Üniv. Denizcilik Forumu Direktörü Amiral Cem Gürdeniz (O dönemde gerekli izni alamadığından Dz. Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı ‘nın Yerine) Ekonomi-Politiği KKTC açısından ODTÜ-KK Doç. Dr. Hayriye Kahveci, Ekonomi-Politiği Türkiye açısından Kadir Has Üniv. Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Diplomasi Boyutunu da E.Büyükelçi Mithat Rende tarafından değerlendirildi.
https://eemkon.org.tr/eemkon-2019-21-yuzyil-akdeniz-jeopolitigi-ve-turkiye-kktc-enerji-politikalari/
Hür Düşünce Hareketi’nin 2 Şubat 2020 tarihinde düzenlediği moderatörlüğünü benim üslendiğim toplantıda Amiral Cem Gürdeniz RumeliTV’de canlı yayınlanan soru ve cevaplar dahil 3 saat içinde; Deniz Kuvvetlerinin tarihi gelişimini, Osmanlı Devletini yıkmaya gelenlerin hep denizden saldırdığını, hangi zamanlarda ne tür hatalar yapıldığını, denizcilikte yapılan hatalar sonucu balkanları ve adaları nasıl kaybettiğimizi, deniz ticaretinin, ulaşımının ve turizmin önemini, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), Libya ile yapılan MEB anlaşmasının önemi, Milli Gemi ve Savunma Sanayindeki gelişmeler, Montrö Anlaşmasının önemi, 780 Bin Kilometrekare Ana Vatanımıza ilave olarak 460 Bin kilometrekare Mavi Vatanımızla birlikte ile toplam 1 Milyon 240 bin kilometrekare Vatanımıza sahip çıkmamız gerektiğini, denizlerle çevrili ülkemizin savunma hattının karada değil, denizde yapılmasını ileri sürerek güçlü Donanmaya sahip olmamız gerektiğini anlatarak salondakileri kendisine hayran bırakmıştı.
Daha sonrada konuya ilişkin yazılarımda da aşağıdaki link’lerde yer almaktadır.
https://www.malatyatime.com/makale/mavi-vatanla-gelen-denizci-baba-67511
https://www.malatyatime.com/makale/once-vatan-guvenlik-sorunumuz-74822
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi Anısına 23 Mart 2021 tarihinde Hür Düşünce Hareketi tarafından düzenlediğimiz Zoom toplantısında da Konuşmacılarımız Prof.Dr. Bilsay KURUÇ Hocamız ve E.Tümgeneral Ahmet YAVUZ Paşamızdı.
https://www.youtube.com/watch?v=ov-BBODadwQ&t=912s
15 Ekim 2022 tarihinde düzenlenmesinde yer aldığım Ülke Politikaları Vakıfının İkinci Yüzyıl Forumları-3 kapsamında Dış Politika ve Güvenlik konusunun Dünü, Bugünü ve Geleceğine yönelik 3 oturum gerçekleştirildi.
https://www.youtube.com/watch?v=KxqZyPfkXBM&t=377s
https://www.youtube.com/watch?v=10kbBiGV0Og&t=120s
https://www.youtube.com/watch?v=sYdagrN8Oh0&t=98s
27 Kasım 2019 tarihinde (Açık harita ile 2 boyutlu çalışma yerine; Amiral Cihat Yaycı’nın dünyanın bir küre olmasından hareketle haritayı üç boyutlu çalışarak Libya ile karşılıklı sınırları baz alarak Münhasır Ekonomik Bölgemizin 189 Bin kilometrekare hesaplaması ile) Libya‘nın Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile Türkiye arasında imzalanan Libya-Türkiye denizcilik anlaşması (Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması) yapıldı. Akdenizde Doğalgaz ve Petrol arama çalışmaları başlatıldı. Yunanlılar ve Rumların uluslararası hukuka aykırı olarak ilan ettikleri Sözde Sevilla Haritasına göre (Bize dayatılan 41 Bin kilokaremetre alan) ABD ve Avrupa Birliğinin dayatmaları sonucu Mayıs 2020 de gemilerimizi Karadeniz’e götürdük.
Bu konuda başta Emekli Büyükelçiler itiraz edip bildiri yayınladılar. Kamuoyundan ses gelmedi. Önceki Dönem milletvekilleri bildiri yayınladılar. Kamuoyundan yine ses gelmedi. Emekli Amiraller bildiri yayınlayınca “Vay darbeciler açıklama yapıyor” diye soruşturmalara ve davalara muhatap oldular.
Darbeci diye davaya muhatap ettiklerini daha önce kuvvet komutanları oldukları dönemde de FÖTÜ’cüler tarafından davaya muhatap oldular: Tutuklanıp yargılandılar, hüküm giydiler ve hükümleri de Yagıtay’ca onaylandıktan sonra ülkemizde 17-25 Aralık oldu. Bu sefer 17-25 Aralık’a muhatap olanlar FETÖ’yü kastederek bunlar Orduya da kumpas kurdular dediler. Ve bu konuda askerler için af gündeme geldiğinde; Askerler “Biz suç işlemedik ki af edilelim. Biz adil yargılanmak istiyoruz.” dediler. Bir formül bulunarak tekrar yargılandılar ve serbest kaldılar. Kuvvet Komutanı iken darbeden aklananların, emekli olduktan sonra darbeci diye suçlanması vicdanları sızlatmaktadır.
Türkiye 2. Dünya savağından sonra hep kuzeyden Sovyet tehdidi altında olduğunu kurgulanarak güvenliğini oluştururken; 1986 yılında Sovyet Sosyalist Devletler Birliğinin en güçlü olduğu dönemde Münhasır Ekonomik Bölge konusunda Karadeniz’de anlaşma yapabilmiş olmasına karşın aynı ittifak içinde yer aldığı Yunanistan, AB ve ABD bloğu tarafından Lozan Anlaşması ve Uluslararası hukuk ihlal edilerek Batıdan ve Güneyden sıkıştırılmaktadır.
Ülkemizin güvenliği ve Türk Denizciliğin geliştirilmesi için önemli çalışmalar yapan Amiral Cem Gürdeniz, Amiral Doç. Dr. Cihat Yaycı başta olmak üzere bütün subaylarımıza sahip çıkmalıyız.
TBMM Genel Kurulunda, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un imzasını taşıyan, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıl Dönümü” başlıklı tezkeresinin geçmesi çok olumlu olmakla birlikte Kıbrıs ve Mavi Vatanla ilgi çalışmaların İktidar ve Muhalefet Partilerinin yanı sıra Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yönetimi ile birlikte çözüme yönelik; Mustafa Kemal Atatürk döneminden alınacak derslerle Uluslararası Hukuk ve Diplomasi ile başta Kıbrıslı Türklerin İnsan Haklarına aykırı olan doğrudan dünyaya çıkışlarının önünü açılmasının yanı sıra ülkemizin karşı karşıya kaldığı GÜVENLİK SORUNU / KUŞATILMIŞLIĞINI bertaraf edebiliriz.
Etiketler: Bilgin Akbal Mavi Vatan